Kayıtlar

Ağustos, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Heat'den İki Sahne

Resim
Eady: You travel a lot?  Neil McCauley: Yeah.  Eady: Traveling makes you lonely?  Neil McCauley: I'm alone, I am not lonely.  Vincent Hanna: Seven years in Folsom. In the hole for three. McNeil before that. McNeil as tough as they say? Neil McCauley: You looking to become a penologist? V: You looking to go back? You know, I chased down some crews guys just looking to fuck up, get busted back. And you? N: You must've worked some dipshit crews. V: I worked all kinds.  N: You see me doing liquor store holdups with a ''Born to Lose'' tattoo on my chest? V: I do not. N: Right. I am never going back. V: Then don't take down scores. N: I do what I do best: I take scores. You do what you do best: Try to stop guys like me. V: So you never wanted a regular-type life? N: What is that? Barbecues and ball games? V: Yeah. N: This regular-type life like yours? V: My life? No, my life.... My life's a disaster zone. I got a st

Garipçe Köyü ve Rumeli Feneri

Resim
İstanbul denilince tarihi yarımadadan sonra akla iki kıtayı birbirine bağlaması ve iki denizin kavuşması gelir. Ama  şimdiye dek  nerede kavuştuğu hep mechul kaldı . Mahmut arkadaşla dedik gidelim, gezelim de görelim. Taksim metrosuyla Hacıosman durağında indik. İETT 150 otobüsüyle yola düştük. Garipçe yolunda inerek köye vardık. Köy, Amasra'nın bir türevi gibiydi; daha küçük, daha betonarme, daha az yeşil, daha az köy, daha az yerli, daha pis. Fakat daha muhafazakar bir yerdi. Köyün resimlerini yapan birkaç Rus ressama denk geldik fakat ne Türkçe ne de İngilizce bilmedikleri için herhangi bir iletişimimiz olamadı, yapabildiğimiz birkaç el kol hareketiydi. Cenevizliler'in denizin dibinde sarp kayalıklara yapmış oldukları kaleyi gezdik; gerçekten çok güzeldi. Özellikle hafif esintiden oluşan dalgaların kıyıya vurmaları ve köpürmeleriyle kıyıyı beyaza boyamaları.. Ardından yürüyerek fenere doğru yol aldık; amaç otostop çekip bir arabayı durdurarak veya

Secret Window Vs. La Reproduction Interdite

Resim
Vs. and Result;

The Searchers'dan Bir Kare

Resim
filmde edindiğiniz izlenimlerden sonra Ethan Edwards'ın kapıdan çekip gidişini gösteren bu kare, insanın içine dokunuyor..

Ulucanlar Cezaevi

Resim
Dar bir geçitte alçak bir tavan sizi karşılıyor. Kafanızı eğerken kulağınıza ulaşan müziğin mısraları ile diken diken oluyorsunuz. Ardından uzun bir koridor. Köşelerde asker kıyafetli mankenler. Ve burnunuza direk çarpan lağım kokusu. Yapay da olsa sanki seni içeri almışlar hissiyle insanı yüreğini ürküten korku ve geçmişte geçenleri düşünerek yüreğe düşen hüzün, kalbinizi sıkıştırmaya başlıyor. Koridorun solunda yer alan koğuşlarda dışarı açılan pencerelerden içeri güneş sızıyor; yüreğinizi içerisinde ümit kırıntısı bırakarak öldürmek istercesine. Koridor sonrasında bi daha koridor. Ve koridorlar... adı da Adnan Menderes Bulvarı! Hilton 9. ve 10. koğuşlar: Osman Bölükbaşı için özel yapılmış. Sonrasında bu koğuşlar ülkenin ünlülerinin kaldığı uğrak yer olmuş. Adı Hilton, çünkü Ankara'nın güzel manzarasını gören penceresi var. Ve buradakiler burada ölmüyor. Ceza kesinleşene kadar kalınan yerin adı: müşahade odaları, nağm-ı diğer tecritler. Kapkaranlık hücreler, ufacık

The Pink Panther'dan Bir Sahne

Resim

Primal Fear'dan Bir Alıntı

Resim
" All right, I'll tell you. I believe in the notion that people are innocent until proven guilty. I believe in that notion because I choose to believe in the basic goodness of people. I choose to believe that not all crimes are committed by bad people. And I try to understand that some very, very good people do some very bad things."

Dare To Disagree

"... She worked with a statistician named George Kneale, and George was pretty much everything that Alice wasn't. So, Alice was very outgoing and sociable, and George was a recluse. Alice was very warm, very empathetic with her patients. George frankly preferred numbers to people. But he said this fantastic thing about their working relationship. He said, "My job is to prove Dr. Stewart wrong." He actively sought disconfirmation. Different ways of looking at her models, at her statistics, different ways of crunching the data in order to disprove her. He saw his job as creating conflict around her theories. Because it was only by not being able to prove that she was wrong, that George could give Alice the confidence she needed to know that she was right. It's a fantastic model of collaboration -- thinking partners who aren't echo chambers. I wonder how many of us have, or dare to have, such collaborators. Alice and George were very good at conflict. T