Kayıtlar

Mart, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Born good?

60 Minute handles searches of  Yale psychologist Karen Wynn, director of the Infant Cognition Center, and her team that aim to find answers to questions of which asking  started with history of humanity:  "Are we born with a sense of morality or do we arrive blank slates, waiting for the world to teach us right from wrong? Or could it be worse: do we start out nasty, selfish devils, who need our parents, teachers, and religions to whip us into shape?"  Worth to watch. There is the script of the video.

Rich Moore- Wreck-It Ralph

Resim
2013 En İyi Animasyon dalında Oscar'a aday olmuş film. 90'ların atari salonlarında oynadığımız oyunların kötü kahramanlarının dramlarına bakıyor. İyi gözükenin kötü olması ve kötü görünenin aslında iyi olması bahis mevzu. Elden geldiğince filmde oyunların oynandığı zamanlardaki görüntü formatlarıyla yer almasına çalışılmış. Eğer siz de çocukluğunuzu 90'lı yıllarda yaşamış ve atari salonlarında da zaman öldürmüşseniz sizin de izlerken anılarınız depreşecektir. Kahramanlarınızı ve atari salonlarını hatırlayacaksınızdır. Çocuk filmi mi? Sadece çocuklara yönelik olduğunu düşünmüyorum. Yetişkinlere hitap eden bir konusu var. Ayrıca bence senaryo olabilecek en iyiye yakın şekilde yazılmış. Fakat film içerisinde baştan sona reklam var. Burada filme dair yapım notları yer alıyor. Ralph:   It's just, I gotta say, it becomes kinda hard to love your job... when no one else seems to like you for doing it. En komik sahnelerinden: En iyi sahnelerinden:

Michael Haneke- Amour

Resim
Spoiler alert! Amour, yani aşk. Fakat siz adının aşk olduğuna bakmayın, en vurucu sahnesinde ölüm var. Seksenli yaşlarda bir çiftin son günlerinin dramını anlatıyor. Ve bu yaşlarında dahi bu iki çifti bir arada tutan bağ ise aşktır; belki de ilk günkü kadar safiyane, ilk günkü kadar fedakar ve ilk günkü kadar aşık. Film, itfaiyecilerin kapıyı zorla açmalarıyla başlar ve yatakta başının etrafına çiçekler serpiştirilmiş halde yaşlı bir bayan yatmaktadır. Anne ve Georges, müzik öğretmenliğinden emekli bir çift. Ve yurt dışında kocasıyla turlayan bir de kızları vardır. Bir gün konser sonrası Anne'nin sağ tarafına felç iner. Ve sonrasında ameliyat olur. Fakat işler daha da kötüye gider. Gün geçtikçe Anne kötü olur. Anne, gururludur ve insanların o halde onu görmesini ve kahrını çekmelerini istememektedir çünkü onların da uzun bir hayatları vardır.  Ve Anne, artık ölmek için yemek yemeyi ve su içmeyi reddetmektedir. Kızları biri sürpriz olmak üzere  üç defa ziyarete gelir. (Bi

TED- Could your language affect your ability to save money?

An interesting talk about "the link between the structure of the language you speak and how you find yourself with the propensity to save" . Worth to listen:

Dostoyevski -Kumarbaz

Resim
Dostoyevski'nin bir ay içinde hazırlamak zorunda kaldığı eser. Hatta kendisi yazmaz; o söyler, tuttuğu bir stenograf yazar, ve 30 Ekim 1866'da eser basılmaya hazır olur. Bir hafta sonra da o stenograf olan  Anna Grigoryevna ile evlenir. Eser, büyük ölçüde Dostoyevski'nin sevgilisi Polina ile birlikte geçirdiği Avrupa günlerini anlatmaktadır. O kadar ki ana karakterlerden birinin adı direk sevgilisininkidir ve sevgilisinin günlüklerinde anlattıklarına yakın olaylar yaşamaktadır. Ayrıca Dostoyevski'nin güncelerinden anladığımız kadarıyla da Aleksey de Dostoyevski'nin yaşadıklarını yaşamaktadır. Polina Alexandrovna, gerçekte Dostoyevski'nin sevgilisi olan Polina Alexandrovna'dan başkası değildir. Alexei Ivanovich, yazarın kendisinden başkası değildir. İngiliz Mr. Asthley, Fransızlar ve Alman karakterler, Avrupalıları temsil etmektedir. General, Avrupa'da Rusluğundan utanan ve kimliğini belli etmemeye çalışan rezil Rus'tur. Büyükanne Antonida

Yılmaz Erdoğan- Kelebeğin Rüyası

Resim
Her şey güzel başlamıştı. Haber geldi ki şair bir yönetmen, iki şairin hayatını anlatacakmış. Sonrasında yıllarca bekledik. Ve fragmanı geldi, gönüllerimize taht kurdu. Bu kadar güzel olabilir mi diye bir yere çekincemizi koymuş olsak da fragmanı tekrar be tekrar izlemekten geri durmadık, çünkü aşırı güzeldi, böyle bir şeyle ilk kez karşılaşıyorduk. Motif gibi olayların üzerine şiirler dizilmiş, arka fonda ise tam motife uyan renkte bir müzik vardı. Filmde aşk ve dram vardı, Anadolu vardı. Beklemeye değmiş diye düşündük. Ve sonrasında film geldi. Ve biz de gittik. Memleketin iki genç şairi Muzaffer ve Rüştü. Daha ilk andan itibaren abayı yaktıkları, yurtdışından gelen başkanın kızı Suzan. Rüştü'nün yazdığı  ve Muzaffer ile Suzan'ın oynadığı tiyatronun gerçeğe düşüşü.  Sonrasında Rüştü'nün Mediha'ya aşık oluşu ve evlenmeleri. Akabinde gelen kötü günler fakat güzel geçen anlar. Ve sonrasında Mediha ile birlikte göçen Rüştü; kelebeğin uyanışı. Aradaki ufak memleket m