Kayıtlar

Haziran, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Dostoyevski- Batı Çıkmazı/Puşkin Üzerine Konuşma

Resim
"6 Haziran 1880'de [ölümünden 43.5 yıl sonra] Moskova'da, Puşkin'in bir heykelinin açılış töreni yapıldı. Bu Rusya'da bir şair için dikilen ilk heykeldi. Olay üç gün süren tören ve toplantılarla kutlandı. Bu törenlerde Puşkin'in eserlerinden örnekler okundu, şair övüldü ve büyük bir çoşkunlukla Rusya'nın milli şair'i ilan edildi." Bugün Puşkin 'i değerlendirirken sıradan bir okuyucu olarak yargılarda bulunduğumu farkettim. Peki Puşkin dönemi bir yazar, özellikle de Puşkin'den çok etkilendiğini iddia ettğimiz bir büyük üstad, Puşkin'i nasıl yargılıyordu acaba? Bunu merak ediyordum, araştırdım ve Puşkin'in heykel inin açılışının yapıldığı ve festivale dönen törende Dostoyevski'nin de uzun bir konuşma yaptığını ve bu konuşmanın kitap haline getirildiğini öğrendim: "Dostoyevski konuşmasını, üç gün süren kutlama törenlerinin en son günü yapmıştı. Bir akşam önce Turgenyev konuşmuştu. Bu konuşma, çok iyi olmasına rağmen h

Puşkin- Bütün Öyküler, Bütün Romanlar

Resim
Esere geçmeden önce belirtmem gerekir ki diğer Rus edebiyatının değeri yüksek eserleri gölgesinde Puşkin'in biri şiir-poeam diğeri tiyatro iki eserini okuduğumda Puşkin beni pek etkileyememişti. Fakat Ataol Behramoğlu'nun yazmış olduğu önsöz, değerlendirmemin doğru olmadığını bana idrak ettirdi: "Puşkin öncesi Rus yazının ana yönelişleri, romantizm ve klasisizm akımlarıydı. Bunlar da daha çok Batı yazınlarının etkisi altında doğmuşlar, ulusal temele yeterince oturmamışlardı. Puşkin, Batı kültürü ve özgürlükçü düşüncesiyle Rus halk duyarlılığını kaynaştırdığı yapıtlarında, Rus yazın dilini gerek sözcük dağarı gerek tümce yapısı ve anlatım özellikleri bakımından arındırmış, zenginleştirmiş, bu dile çağdaş ve ulusal bir  yapı kazandırmış, ilk kez Rus toplumunun halksal özelliklerini yansıtan tipler yaratmakla Rus yazınında ulusal ve gerçekçi çığırın (Gogol'la birlikte) öncülerinden olmuştur." Değerlendirme açım yanlıştı çünkü bugüne kadar hep Puşkin sonrası

Dostoyevski -Suç ve Ceza /Part 2

Resim
Bu kitabın asıl can alıcı iki diyalogu olduğunu düşünüyorum: birincisinde Raskolnikov kendisinin geliştirdiği düşüncesini açıklar, ikincisinde ise çözümü bulur. Okunması gereken satırları aynen aktarıyorum: #dialog_1 "[Porfiri:] -Kısacası hatırlıyorsanız, yazınızda ima yollu, her tür suçu, her tür cinayeti işleyebilecek… İşleyebilecek değil de işlemeye hakları olan birtakım insanlardan ve bunlar için yasa ve benzeri engellerin bulunmadığından söz ediyorsunuz… Rodin Romanoviç’in yazısında insanlar olağanüstüler ve sıradan olanlar diye ikiye ayrılıyor. Sıradan insanlar uysal, söz dinler kişiler olarak yaşarlar ve yasaları çiğneme hakları yoktur, çünkü onlar, adları üstünde sıradan insanlardır… [Raskolnikov:] +… Ben yalnızca olağanüstü insanın, ülkülerinin gerçekleşmesi için gerekiyorsa (yalnızca bu koşulla: ülkülerinin gerçekleşmesi için gerekiyorsa... Kaldı ki, bunlar tüm insanlık için de kurtarıcı birtakım ülküler olabilir) bazı engelleri aşmaya kendinde bir hak bu

Dostoyevski -Suç ve Ceza /Part 1

Resim
Birden fazla kez okuduğum ve hayatımın kitabı olan bu büyük eseri son okumamdan sonraki hedefim uzun uzun olaylarını irdelemek, satır satır diyalogları incelemekti. Fakat bir türlü bunu yapabileceğim bol zamanı bulamadım. İş yılan hikayesine dönünce aldığım notları daha fazla tutmayarak paylaşayayım istedim: "Suç ve Ceza'nın odak noktasını tüm XIX.yüzyıl gerçekçi edebiyatı için geçerli olan sorun oluşturur. Bu XIII.yüzyıl Fransız burjuva devriminden sonra, Batı Avrupa'da ve 1861 toprak reformundan sonra Rusya'da oluşan yeni koşullar içinde, insan kişiliğinin olası gelişme yolları sorunudur. Yeni toplumsal yapının çelişkilerini henüz göremeyen aydınlanmacı - romancılar mutlakıyetin yok oluşunun, insanın çok yönlü gelişimini olanaklı kılacağına inanıyorlardı. Ama burjuvazinin zaferinden sonra, "herkesin herkese karşı" bireyci savaşına dayanan toplum koşullarında, kişiliğin özgür ve uyumlu gelişiminin hayalden başka bir şey olmadığı çabucak anlaşıldı.&qu