Kayıtlar

2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sam Berns - My philosophy for a happy life

Resim
Bizden çok daha fazla hayatın zorluklarıyla karşılaşan birinden hayatta mutlu olmanın reçetesi. Fazlasıyla dinlenilmesi gerek. Sam , bu konuşmasından üç ay sonra vefat etmiş.. Burada ingilizce altyazılı versiyonu var fakat ekleyemediğimden bu satırı yazdım.

Dan Gilbert - The surprising science of happiness

Resim
Özet geçeyim: insan yaşamının core amacı,  mutlu olmaktır arkadaş. "The great source of both the misery and disorders of human life seems to arise from overrating the difference between one permanent situation and another ... Some of these situations may, no doubt, deserve to be preferred to others, but none of them can deserve to be pursued with that passionate ardor which drives us to violate the rules either of prudence or of justice, or to corrupt the future tranquility of our minds, either by shame from the remembrance of our own folly, or by remorse for the horror of our own injustice." Adam Smith "We should have preferences that lead us into one future over another. But when those preferences drive us too hard and too fast because we have overrated the difference between these futures, we are at risk. When our ambition is bounded, it leads us to work joyfully. When our ambition is unbounded, it leads us to lie, to cheat, to steal, to hurt others, to sacr

Yılmaz Erdoğan - Neden Yazıyorsun

Resim
sevmek bir sey degil de  sevinmek kotu be,  kumrularin  kumsallarin  bulutlarin askina  mecburduk da yazdik  kirli sakalli sabahlarin namina  oylesine degil  savrulsun diye degil  yalandan degil  yazmak lazimdi  yazmasak olmazdi cunku  hani bazi  icinde bir dal burkulur  yesil icin  sari icin  her morun tonunda buyuyen  sagrilar icin  belki kuslardan habersiz  kanatlar icin  yol yokus  son ilk bahar  uzun eskilerden gelme  bir icim nefes icin  yazmak lazimdi  yazmasak olmazdi cunki  erguvan goruldu bir zaman  sonra cikmaz oldu sokaklarin alayi  mavi cakmak  fitil falan  kalabalik oldu yokuslar  o yokuslarin baladi oldu  dugun oldu hatta  serim dugun ve cozum icin  bosanmalar oldu  her sevdanin final tezi adliyeye verildi  gerisi ilam oldu  kiyilar kumrular  gocler oldu...  buhurdanlar semaverler  ve nargile geyikleri  yavas  yavas  cok yavas  hiz'da yitirilenlerin askina  yavas'i

Yılmaz Erdoğan - Kayıp Kentin Yakışıklısı/Anladım/Sahiler Düş Düşler Sahi

Resim
YAŞAYABİLME İHTİMALİ "saçımızı ıslatmayı fiyaka biliriz. limonla! tespih yaparız, düş kırıklarından.." "aşk şakasını kaldırır mı insan, çocuk olmasa..." "böyle zamansız güneşli, umulmadık mavi günlerde  bir bekleme salonu yalnızlığına  bürünüyorum..." "GÜLÜŞÜN gülüşünde bir mana var  saklayamazsın  sarılışında ne düşler  ne düşükler  sakınamazsın aynı yolları,  kimsesiz mekanları  birlikte özleme hasreti..  yalnızlığımın dert ortağı gastrit.. gülüşünde bir mana var  saklayamazsın bütün iç savaşlarda  rehin alındı bu yürek  kandıramazsın hangi çekilişin  büyük ikramiyesi bu,  en uzak sevişmelerin  yeni yetme utancı  lakin aşk  biraz da utanmaktır yaşamaktan....  sakınamazsın...  yeni yetmelik işine gelince  o zaten hepimizin gizli öznesi  Türkçe'de var  bazı dillerde yok gülüşünde bir mana var  saklayamazsın  kime niyet kime felaket bu aşk  anlayamazsın

Rusya - Moskova ve St.Petersburg

Resim
İşten iki gün izin alınca 29 Ekim dahil beş günlük bir gezi için zaman açıldı. Fırsattan istifade edip vizesiz giriş yapabileceğimiz ve Puşkin, Gogol, Tolstoy ve özellikle Dostoyevski ile sokaklarında dolanıp insanlarıyla tanıştığım, Ekim Devrimi, Leningrad Kuşatması ve Soğuk Savaş tarihiyle sokak ve meydanlarını merak ettiğim Rusya'nın yolunu üç arkadaş tuttuk. Yaklaşık dört saatlik bir yolculuk sonrası u çağımız Moskova'ya indi. Moskova'da iki gün kaldıktan sonra gece treniyle dokuz saatlik yolculuk yapıp Saint Petersburg'a geçtik. İki gün de orada kaldıktan sonra yine aynı trenle Moskova'ya dönüp uçağımızı bekledik. Sadece şehri gezmenin tadını doyasıya çıkarmak için her iki şehirde de ikişer gün ayırmak ideal. Eğer daha fazla şey yapmak, daha çok insanlarıyla etkileşim yaşamak isterseniz süreyi uzatabilirsiniz. Gitmeden önce Moskova ve St. Petersburg hakkında bayağı bi gezi yazısı okudum. Ancak hiç de anlatıldığı gibi öyle yardımcı olmaya çalışmayan ve kaba

Charles Baudelaire - Paris Sıkıntısı/Kötülük Çiçekleri

Resim
Albert Camus'un Başkaldıran İnsan'da Baudelaire'den şöyle bahseder: "'Bu dünyada her şeyden cinayet sızıyor,' der Baudelaire, 'gazeteden, duvardan, insan yüzünden.' Hiç değilse bu cinayet, bu dünya yasası seçkin bir yüze bürünmelidir. Lacenaire, cani beyzadelerinin ilki, kendini gerçekten verir bu işe; Baudelaire o denli ileri gitmez ama dehası vardır. Cinayetin fazla fazla ötekilerden daha ender bir tür olarak göründüğü kötülük bahçesini yaratacaktır o. Dehşet bile ince bir duyu ve ender bulunur bir nesne olacaktır. 'Kurban edilmekten mutluluk duymasına duyardım ya, devrimi her iki biçimde de duymak için cellat olmaktan da kaçmazdım hani.' Törelere uyması bile cinayet kokar Baudelaire'in." Camus'un Başkaldıran İnsan'ından etkilenerek bu kitapta bahsi geçen tüm yazarları okumaya karar verdim. Ve Charles Baudelaire ile başlıyorum. Sonrasında Rousseau, tekrardan Nietzche okuması felan şeklinde devam etmesi temennimizdir.