Kayıtlar

Haziran, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Stanley Kramer- Judgment at Nuremberg

Resim
" Ernst Janning: Judge Haywood... the reason I asked you to come: Those people, those millions of people... I never knew it would come to that. You *must* believe it, *You must* believe it! Judge Dan Haywood: Herr Janning, it "came to that" the *first time* you sentenced a man to death you *knew* to be innocent." Judgment at Nuremberg , 1961 yılı Stanley Kramer yönetmenliğinde, İkinci Dünya Savaşı galipleri ABD, Birleşik Krallık, Fransa ve Sovyetler Birliği'nin Nazi Partisi'ni "insanlık suçu, savaş suçları, dünya barışına karşı işlenen suçlar ve savaşa sebep olmak" ile suçladığı ve Almanya'nın Nürnberg şehrinde görülen Nürnberg Uluslararası Askerî Ceza Mahkemesi  öncesi 1947 tarihinde görülen Judges Trial 'dan esinlenilmiştir. Filmde görülen Feldenstein davası, gerçek hayattaki Katzenberger davası dır. Film siyah bir fon üzerine yazan "Overture" yazısı ile açılır. Arkadaki müzikle birlikte 5 dk süren bu sahnenin sonra

Albert Camus- Mutlu Ölüm/Tersi Ve Yüzü

Resim
Kendisini herhangi bir felsefi akımla ilişkilendirmese de absürdizmin öncülerinden kabul edilen Cezayir asıllı Fransız yazar Albert Camus 'un ilk iki göz ağrısı: Mutlu Ölüm ve Tersi ve Yüzü . Mutlu Ölüm "Mutlu olmak için zaman gerekir, bol zaman. Mutluluk da uzun bir sabırdır. Ve zaman, bizden zamanı çalan para gereksinimi demektir. Zaman satın alınır. Her şey satın alınır. Zengin olmak, hak edildiğinde, mutlu olmak için zamana sahip olmaktır." Albert Camus'un yazdığı ilk eser olmasına rağmen düzenlemek için üzerinde harcadığı çabalar sonrası istediği kıvama getiremeyince yayımlamamaya karar verdiği ve ancak ölümünden sonra basılabilen Mutlu Ölüm, yazarın yaşadığı gerçekliğin izdüşümü -Cezayir'de çalışması, tüberkulozdan acı çekmesi ve Avrupa'ya yolculuğu- olan ve günlük-vari anlatıma sahip hikayelerden oluşan kısa bir roman. Hikayelerde yazarın hem iç dünyası hem de dış dünyada yaşadıklarından kendisini en çok etkilediğini düşündüğü olaylarla ilgili

Malik Bendjelloul- Searching For Sugar Man

Resim
" Rodriguez: Thanks for keeping me alive!" Şimdi size basit olan fakat imkansız gözüken bir hikaye anlatacağım. Bir adamın varlığını düşünün. Müzik yapmanın menbaı olan memlekette yani Amerika'da yaptığı amele işlere ek olarak müzik yapsın. Albüm çıkarsın ve bu albümünü belki de sadece altı kişi satın alsın. Ve müzik kariyeri daha fazla yürüyemesin. Ancak bu sırada yaşadığı yerden binlerce mil uzaklıkta despotlukla yönetilen ve herşeyin yasak yediği bir ülkede aynı albümü, yarım milyondan fazla satsın, her evde bulunsun, dillerden şarkıları düşmesin, hatta daha da ileri gitsin ve ülkedeki devrimin sesi soluğu olsun, ilham kaynağı haline gelsin. Fakat bu ülkede kimse bu adamın kim olduğu hakkında hiçbir şey bilmesin, adam tamamen muammaya dönüşsün ve hakkında bilinen tek şeyin farklı rivayetlerde farklı şekillerde anlatılan intihar ettiği olsun. İnanılır gibi değil; dünyanın bir ucunda sosyal katmanların alt tabakalarında bir şekilde hayat mücadelesi sürdürürken diğ

Oliver Stone- Wall Street

Resim
"Greed, for lack of a better word, is good. Greed is right. Greed works. Greed clarifies, cuts through, and captures, the essence of the evolutionary spirit." İnsanların zihinlerini bulandıran ve komplo teorisi olmuş ya da olma potansiyeli yüksek konulara eğilim gösteren Oliver Stone 'un  1987 yapımı filmi , yaptığı spekülasyonlarla şirketlerin batmasına ve insanların işsiz kalmasına sebep olan Wall Street üzerine eğilen filmlerin ilklerinden biridir. Film, zengin olma konusunda sabırsız bir gencin kestirmeyi ararken yolunun bir Wall Street dahisinin kapısına çıkmasıyla başlar. Ve sonrasında Wall Street'in karakteristik özellikleri perdeye aktarılır. Film, kapitalizmin kavga sebebini ve mücadele şeklini resmeder. İçten içe sosyalist mesaj kaygısı taşır. Filmin yarattığı Gordon Gekko , günümüzde hâlâ Wall Street godamanlığını en iyi yansıtan hayali karakterdir: "How much is enough? The kid keeps asking the millionaire raider and trader. How much money do y

Annie Murphy Paul- What We Learn Before We're Born

Resim
"[Babies] are being introduced to the characteristic flavors and spices of their culture’s cuisine even before birth." Soru gayet basit: Öğrenme ne zaman başlar? Herkesin buna bir cevabı vardır. Bazısı belli bir yaş sonrası bazısı ise doğduktan hemen sonra diyecektir. " Origins: How the Nine Months Before Birth Shape the Rest of Our Lives "  adlı kitabın yazarı Annie Muurphy Paul 'un cevabı ise; doğmadan önce. Annie konuşmasında çeşitli örnekler sunarak bize doğmadan önce, henüz anne karnında iken öğrenmeye başladığımızı anlatıyor. Sunum olarak eksik olsa da ilginç bulacağınızı düşünüyorum.

Daha Büyük Yollar İnşa Etmek

Resim
Trafik, çevre kirliliği ve küresel ısınma gibi çağımızın büyük sorunlarından birisi. Zamanımızın insanlarının yaşadıkları yer ile çalıştıkları yer arasında mesafeler var ve insanlar bu mesafeleri aşmak için ya kişisel arabasını ya da toplu taşımayı tercih ediyorlar. Ayrıca çağımız insanı, gezmeyi, bir yerleri görmeyi, ziyaret etmeyi geçmişe oranla daha fazla seviyor ve yapıyor çünkü imkanları buna müsade ediyor ve onlar da imkanlarını buna yönlendiriyor. Bu yüzden eskiye oranla yollarımız daha çok oranda aşınıyor ve daha fazla trafikle içiçe zaman geçiriyoruz. 2013 resmi rakamlarına göre İstanbul'un nüfusu 14 milyon 160 bin 467 kişi (1) ve Karayolları Müdürlüğü'ne 3 milyon 178 bin 390 araç kayıtlı (2). Bu kadar aracın yola çıktığı bir yerde trafiğin hep var olması doğaldır. Ve bu durumda sokaktaki vatandaştan en üst yönetim kademesine kadar akıllara gelen ilk çözüm daha fazla yol yapmak. Bundan dolayıdır ki seçim günü gelip çattığında bizim ülkemizde hükümetler, yaptıklar

Yönetici Olarak Atamak

Resim
Linkedin'de bir makale den esinlenerek yazılmıştır. Doğanın kanunudur, işinizde iyi çalışan elemanınız uzun bir süredir sizinle çalışıyor ve işinin de hakkını veriyorsa ilk boşalan yönetici pozisyonuna bir süredir olmayı beklediği ve beklediğini düşündüğünüz yönetici olarak kendisini atamanızı ister. Çünkü çalışanınız, yönetici olmayı hakkı olarak görür ve siz de atama ile çalışanınızı ödüllendirmeyi düşünürsünüz. Bu sayede hem çalışanınızı tatmin etmiş olup işinizde tutmuş olur, hem de çalışanınızdan daha yüksek bir yararlılık sağlayacağınızı hayal edersiniz. Fakat her iyi çalışanınızı yönetici yapmak sonrası, hem çalışanınız hem sizin için umduğunuz kadar güzel ol/a/mayabilir. Gitmemesi için neler yapmak gerek? Sanırım, bir işveren yada İK çalışanı olarak sormamız gereken soruyu sorduk. Evet, bu sorunun bir çözümü var mı? Ve daha fazla dallandırmadan çözüm nedir? Şimdiye kadar öğrendiklerim ve tecrübe ettiklerim sağduyusunda önereceğim çözüm şöyledir: Çalışanınızın ge

Cahit Zarifoğlu- Bir Değirmendir Bu Dünya/Zengin Hayaller Peşinde/Yaşamak/Yedi Güzel Adam

Resim
Bir Değirmendir Bu Dünya Kitap, 1977-1984 yılları arasında yazarın döneminin çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanan aktüel ve siyasi bilhassa İslam alemi ile ilgili güncel yazılarının bir araya getirilmesidir. "Güneş birden bire kara bulutun ucundan, baskıya karşı bir başkaldırıyı hatırlatarak saçını çıkarıyor... Bu, size neler çağrıştırdı bilemiyorum. Ben, bende olup bitenleri, kurt kapanlarıyla dolu labirentimi, kara bulutumu, saçını çıkarmasını beklediğim güneşimi, kendi değirmenimi enine boyuna anlattım gibiyim. Siz de kendi labirentinizde çıkmazlarda yanılıp dönerken bakarsınız karşı karşıya geliveririz. Selâmlaşmamız, kucaklaşmamız, deneyimlerimizi birbirimize aktarmamız ve çıkışı birlikte bulup labirenti deneycinin başına indirmemiz için belki de güçbirliği yaparız. Bundan böyle, ne dersiniz?" "Buyuruyor Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem: -Kalbinde zerre miktarı iman olanın cennete gireceği umulur. Bu müjdeyi duyan sahabe sorar: -Ya Resula

Paul Greengrass- Captain Phillips

Resim
Andrea Phillips: Okay. You all right? Captain Richard Phillips: Yeah. Andrea: You'd think these trips would get easier, but it's just the opposite. Richard: Well, I feel the same way, Ange. Andrea: I know this is what we do. This is our life. But it just seems like the world is moving so fast, and right now things are changing so much. Richard: They sure are. Andrea: I'll tell you something. It's not gonna be easy for our kids. They'll be going into a different world than the one you and I came into. Film, son iki yüzyıl içerisinde kaçırılan tek kargo gemisi MV Maersk Alabama 'nın kaptanı Richard Phillips 'in 2010 yılında yazdığı Somali korsanları tarafından kaçırılışını anlatan otobiyografi kitabı  A Captain's Duty: Somali Pirates, Navy SEALs, and Dangerous Days at Sea 'nin beyazperdeye yansımasıdır. Film, 6 dalda Oscar'a aday olur, fakat hiçbir kategoride kazanamaz. Film, Bourne Ultimatom tadında olmuş. Özellikle yine Tom Ha