Ritesh Batra- Dabba

"Bazen yanlış bindiğiniz bir tren, sizi doğru istasyonda indirir."
Favori listeme bir Hint filmi daha girdi: Dabba. Forbes'in yaptığı tahmine göre 8 milyonda 1 hata yapan Dabbawalla sistemi hata verir ve bu hatadan bir hikaye çıkar. Erkeğin kalbine giden yolun midesinden geçtiğini düşünen Ila'nın sefertası, yaptığı muhasebe işinden emekli olacak Saajan Fernandez'e gider. Akşam yemekten ötürü kocasından beklediği övgüyü göremeyen Ila, sefertasının bir yabancıya gittiğini anlar ve bir dahaki sefere sefertasına mektup bırakır. Saajan'ın bu mektuba cevap vermesiyle günlük hayatta yaşadıklarını birbirlerine anlattıkları bir mektup arkadaşlığı başlar. Asıl izlediğimiz, bu arkadaşlığın ilerlemesidir. Bu sırada Saajan'ın yerini alacak olan yetim Shaikh'nin hikayesi de mektup arkadaşlığı hikayesine ayrı bir renk katar.
Film, içinde yer alan küçük hikayeleri ile sizi hayatın inceliklerine götürüyor. Özellikle vantilatör üzerine kurulan yaşam hikayesi derinlerden etkileyecektir:
"Ben de Deshpande teyze ile yemek yaptım. Kendisi üst kat komşumuz. Kocası 15 yıldır komada. Bir gün uyanmış ve vantilatöre bakmaya başlamış. Bütün gün bakmış ve gece uyumuş. Uyandığında da bakmaya devam etmiş. 15 yıldır hiç konuşmamış. Doktorlar bile ondan umudu kesmiş. Bu eski model bir vantilatör. Hiç kapanmaz. Teyze bunun onu hayatta tuttuğuna inanıyor. Bir gün elektrikler gitmiş. Kalp atışları yavaşlamış. Neyse ki hemen geri gelmiş. O günden sonra, teyze jeneratör taktırdı. Kocası vantilatöre bakmaya devam ediyor."
Filmde evliliğin tüm çeşitleri sorunları ve güzellikleriyle yer alır: kocası ölmüş dul kadın, karısı ölmüş dul koca, bir süredir evliler ve yeni evlenecekler. Bütün hikayelerin doğal ve naif bir dille anlatılışı, diyalogların sıradan ve safiyane olması izleyiciyi filme çeker. Ila'nın kızıyla birlikte intihar eden kadını kendi perspektifinden anlatışı sizi ürkütecektir:
"Kızı ne sormuştur acaba? Ne oynuyoruz, anne? Çatıya çıkmak zor olmuştur. Atlamak da cesaret gerektirmiyor mu?"
Hele filmin sonlarına doğru Ila'nın sistemin error verdiğini anlatmaya çalıştığı taşıyanın Harvard araştırmasıyla tepkisi yüzünüzde tebessüm bırakacaktır. Shaikh'in yetimliği yüreğinizi burkacak, küçük kızın artık pencereyi kapamak yerine elini sallaması güldürecek, uzaktan aynı gözüken resimlerden birinde kendini gören Saajan şaşırtacaktır. Sistem üzerine belgesel yapmak için araştırma yaparken denk geldiği ilginç hikayelerden sonra film çekmeye karar veren Batra, gerçekten çok iyi bir iş çıkarmış. Oyunculuk, özellikle Irrfan Khan, hikayeyi tamamlamış. Müziği ve Hindistan'ın sıradan yaşamı yalın halde aktarmasıyla bu film, izlenmeyi çoktan hak etmiştir.
Daha fazla anlatmayacağım. İzleyiniz. Thank me later.

resim: http://cdn1.bugunbugece.com/images/d.images/ck/The-lunchbox-movie-2013-First-look-HD-posters-wallpapers-photos-images-and-promotion-pics-irfan-khan-acting.jpg

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dostoyevski -İnsancıklar

Rainer Maria Rilke - Dua Saatleri Kitabı/Duino Ağıtları/Bütün Şiirlerinden Seçmeler/Malte Laurids Brigge'nin Notları + Cahit Zarifoğlu - Rilke'nin Romanında Motifler

Ahmet Erhan - Alacakaranlıktaki Ülke/Ölüm Nedeni Bilinmiyor/Ne Balık Ne De Kuş