He de.

İzlediğim en iyi  kliplerden ve Placebo'nun en iyi şarkılarından birisi..  You are one of God's mistakes. You crying, tragic waste of skin. I'm well aware of how it aches, And you still won't let me in. Now I'm breaking down your door, To try and save your swollen face. No, I don't like you anymore You lying, trying waste of space. My oh my. A song to say goodbye, A song to say goodbye, A song to say... Before our innocence was lost You were always one of those Blessed with lucky 7s, And a voice that made me cry. My oh my... You are mother nature's son. Someone to whom my could relate. Your needle and your damage done, Remains a sorted twist of fate. Now I'm trying to wake you up, To pull you from the liquid sky. Cause if I don't we'll both end up With just your song to say goodbye. My oh my. A song to say goodbye, A song to say goodbye, A song to say... Before our innocenc

Normalde aldığım notları ufak ufak Twitter üzerinden paylaşmayı planlıyordum fakat bir arkadaşım, aldığım tüm notları bir bütün halinde blogda yazmanın daha güzel olacağını önerince burada da yazmaya karar verdim. Ve Harvard Business Review'in Mayıs 2013 sayısından aldığım notlar: What Would Ashton Do - and Does It Matter? Ever since Malcolm Gladwell popularized the idea of influencers in his 2000 book, The Tripping Point, companies have been obsessed with the idea that if they can get their product to a select group of connected, vocal customers, it will be only a matter of time before it goes viral. Marketers are spending millions on social media strategies to that end; they're working to gather followers, and they're using "influence scores" devised by companies such as Klout and PeerIndex to try to understand how much leverage each follower exerts. Over time they hope to shift away from traditional, expensive, inefficient methods of mass advertisin

Napoli Ve dönüş uçağına bineceğimiz şehre gelmiştik. Roma'dan tren ile şehre geldik. İstasyona yakın olan otelimize yerleştik. Sonrasına hemen gidip Pompei'yi gezmeye karar verdik. Pompei Napoli'den tramway ile gidilebilecek mesafede. Koruma altına alınmış koskocaman bir şehir. Her yerini gezemezsiniz, ki gerek de yok, evler birbirinin tekrarı. Görmeniz gereken yerleri birkaç saatte görebilirsiniz; forum, antik tiyatro ve 18. numaralı ev. Aslında buraya gelen herkesin görmek istediği afet sonrası gerki kalan lavların taşlaştırdığı insanlar. Fakat biz gittiğimizde sadece iki tanesini görebildik. Tekrardan Napoli Napoli, diğer italyan şehirlerinden çok farklıydı. Diğerlerinde esnaftan başka neredeyse italyan görmedik, en fazla fransız vardı. Sokaklar pırıl pırıldı. 7 gün içerisinde sadece iki defa korna sesi duymuştum. Fakat Napoli'de neredeyse herkes italyandı, The Sopranos'dan fırlamış eşofmanlı dayılar ağızlarında sigaralar köşe başlarında d

Roma Ve sonunda diyarın başkentine ulaştık. İki gün kalacağımız otelimize yerleştirdikten sonra arabayı teslime gittik çünkü Roma'da araba kullanamıyoruz. Vatikan Arabamızı da verdikten sonra tabiki ilk hedef olarak Vatikan'a gittik. Sütunlu surlarını geçtikten sonra Katolik dünyasının kalbinin karşısındaydık. Dışarıdan daha görkemlilerini de gördük fakat içinin bu kadar görkemlisini görmedim. Belki Westminster Abbey rakip olabilir ancak sadece rakip, üste çıkamaz. Vatikan müzesi ise bir başka efsane. Bu kadar büyük ve içi gerçekten dolu bir müze, sanırım yeryüzünde nadirdir. Bizim Topkapı sarayı gibi, git git bitmek bilmiyor. Ve muhteşem eserler sergileniyor. Özellikle Rafael'in çalışmalarının bulunduğu Rafael odalarını ve Michelangelo'nun en fazla bilinen Adem'in Yaradılışı'nın yer aldığı Sistina Şapelini ve şapelin tavanını dünya gözüyle görmek inanılmaz muhteşem birşey; felsefe bilmez iken Schools of Athens'i bilirdim. Vatikan'ın kubbesinde

San Gimignano Floransa'nın altını üstüne getirdikten sonra tekrardan yola koyulduk. Önceden plan yapmadığımızı söylemiştim, her akşam sonraki gün ne yapabiliriz'e bakıyorduk. Yolumuz üzerindeki San Gimignano'nun Dünya Mirası Listesi'nde yer aldığını öğrenince uğrayalım dedik. İyiki de demişiz. Çünkü gittiğimizde evleri ve sokakları bakımından ortaçağda kalmayı başaran etrafı surlarla çevrili Roma Total War'daki şehirlervari küçük bir semt ile karşılaştık. Buranın meselesi, günümüze kadar kalmayı başaran 13 kulesi imiş. Ve bu kulelerin tepesine çıkabilir, şehri yukarıdan seyredebilirsiniz. Pienza Madem arabamız var Pienza'yı da görelim istedik. Dağın tepesinde bir yer. Bizim Anadolu'daki dağ yamacı boyunca  bir tarafı uçurum iki şeritli yoldan bir saatten fazla giderek ulaştık. Karşımızda San Gimignano'nun daha yüksekteki versiyonu vardı. Siena Ve Siena'ya doğru yola koyulduk. Bu gece Siena'