Amerigo: Tarihsel Bir Yanlışlığın Hikayesi'nden Notlar


Sarazen: Ortaçağ’da Batılıların Müslüman halklar için kullandığı ad.
America: Latin dillerinde kıta adlarının tanım edatları dişidir. Bu nedenle Waldseemüller’in de belirttiği gibi, yeni kıtayı adlandırırken eril bir isim olan Amerigo’nun dişil karşılığı olarak America kullanılmıştır.
Deus ex machina: Konudaki düğümü çözmek içim oyuna bir tanrının sokulması: bir bunalımı çözmek için dışarıdan müdahale.

“Dünyevi cennet diye bir yer varsa buradan uzak olmamalıdır,” şeklindeki sözleriyle Vesputius [Amerigo Vespucci], “çağının en gizemli umutlarından birini de farkında olmaksızın anımsatmış olur. Kilise Babaları (büyük Hristiyan bilginler), özellikle de Yunan teologları çok uzun zaman önce Tanrı’nın Âdem’in işlediği ilk günahın ardından Cennet’i büsbütün yok etmediği, onu sadece ‘karşı dünya’ya, insanların ulaşamayacağı bir yere kaydırdığı savını ortaya atmıştır. Mistik teolojiye göre bu ‘karşı dünya’, okyanusun ötesinde, yani ölümlülerin geçemeyeceği bir bölgenin ardında yer almaktadır. Ancak kâşiflerin cesareti o güne dek aşılmaz sanılan okyanusu alt etmeyi ve diğer yarımkürenin yıldızlarına ulaşmayı başardığına göre, insanlığın eski hayalinin gerçekleşip cennetin yeniden kazanılması niçin mümkün olmasın!”
“…bu gururlu, yenilgi nedir bilmeyen sözcük, bir yanlışlıkla bir hakikatten doğan piç, tüm haşmetiyle yükselip pençelerini ölümsüz kurbanının etine geçirir.”
“Hakikatin söylentiye yetişmesi nadiren mümkün olur.”
“Cervantes’in Afrika maceraları, Dante’nin gezi yılları ve Shakespeare’in tiyatro dönemi hakkında da arşivlerden öğrenebildiğimiz bundan daha fazlası değildir. Ama Cervantes yine de savaşmış, Dante ülke ülke gezmiş, Shakespeare de yüzlerce kez sahneye çıkmıştır. Bazen dosya ve belgeler bile yeterli kanıt değilken bunların yokluğu nasıl kanıt sayılabilir?”
“…belki de onun dünyamızın keşif tarihi içindeki başarısını en iyi tarif eden çelişki, Kolomb’un Amerika’yı keşfetmiş ama tanıyamamış; Vespucci’nin ise orayı keşfetmediği halde bunun yeni bir kıta olduğunu anlamış olmasıdır. Bu başarısı her daim hayatıyla, adıyla beraber anılacaktır. Çünkü belirleyici olan tek başına eylem değildir, bunun tanımı ve etkisi daha önce gelir.”
“Tarihten adalet bekleyen, onun vermeye yanaştığından çok daha fazlasını istemiş demektir. Tarih, ölümsüzlüğü genellikle yalın, ortalama bir insana dağıtırken en cesur ve bilge olanları, isimsiz karanlığa savurur.”

Zweig, Stefan. "Amerigo: Tarihsel Bir Yanlışlığın Hikayesi", Can Yayınları, Şubat 2012, İstanbul. Çevir. Gülperi Sert

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dostoyevski -İnsancıklar

Rainer Maria Rilke - Dua Saatleri Kitabı/Duino Ağıtları/Bütün Şiirlerinden Seçmeler/Malte Laurids Brigge'nin Notları + Cahit Zarifoğlu - Rilke'nin Romanında Motifler

Ahmet Erhan - Alacakaranlıktaki Ülke/Ölüm Nedeni Bilinmiyor/Ne Balık Ne De Kuş