Daha Büyük Yollar İnşa Etmek

Trafik, çevre kirliliği ve küresel ısınma gibi çağımızın büyük sorunlarından birisi. Zamanımızın insanlarının yaşadıkları yer ile çalıştıkları yer arasında mesafeler var ve insanlar bu mesafeleri aşmak için ya kişisel arabasını ya da toplu taşımayı tercih ediyorlar. Ayrıca çağımız insanı, gezmeyi, bir yerleri görmeyi, ziyaret etmeyi geçmişe oranla daha fazla seviyor ve yapıyor çünkü imkanları buna müsade ediyor ve onlar da imkanlarını buna yönlendiriyor. Bu yüzden eskiye oranla yollarımız daha çok oranda aşınıyor ve daha fazla trafikle içiçe zaman geçiriyoruz.
2013 resmi rakamlarına göre İstanbul'un nüfusu 14 milyon 160 bin 467 kişi (1) ve Karayolları Müdürlüğü'ne 3 milyon 178 bin 390 araç kayıtlı (2). Bu kadar aracın yola çıktığı bir yerde trafiğin hep var olması doğaldır. Ve bu durumda sokaktaki vatandaştan en üst yönetim kademesine kadar akıllara gelen ilk çözüm daha fazla yol yapmak. Bundan dolayıdır ki seçim günü gelip çattığında bizim ülkemizde hükümetler, yaptıkları ve yaptırdıkları duble yollarla övünüyorlar.
Peki fazla yol yapmak trafik sorununun çözümü müdür? Wired'da yer alan bir yazıya göre değil. İki ekonomist, Toronto Üniversitesi'nden Matthew Turner ve Pennsylvania Üniversitesi'nden Gilles Duranton, 1980-2000 yılları arasında Amerika'nın farklı şehirlerinde yapılan yolları ve aynı periyodda sürülen toplam mesafeleri karşılaştırır. Yaptıkları araştırmaya göre; 1980-1990 yılları arasında bir şehirde yolların kapasitesi %10 oranında arttığında sürüş mesafesi %10 oranında artıyor. 1990-2000 yılları arasında aynı şehirde yolların kapasitesi %11 oranında artırıldığında sürüş mesafesi %11 oranında artıyor. Çıkardıkları netice: yeni yollar yeni sürücüler yaratıyor ve sonuç olarak trafik yoğunluğu aynı kalıyor.(3) Yani insanlar, yolculuk sınırları genişledikçe daha çok yolculuk ediyorlar. Araştırma Paris örneğini veriyor: yollar azaltıldı ve kapasitesi düşürüldü, son yirmi yılda toplu taşıma kapasitesi %20 artırıldı. Sonuç;
"Driving in Paris was bad before," said Duranton. "It’s just as bad, but it’s not much worse."(4)
Çağımızın büyük sorunlarından biri olan trafiğe, kolay çözüm yolu gözüken daha fazla yol inşa etmek çözüm olamıyorsa bu sorunu nasıl çözeceğiz? Yazının devamında Turner ve Duranton'un 'sıkışma ücreti'ni, ingilizcesi ile congestion pricing, önerdiği yazıyor. Diğer ifadesiyle yapılması gereken talebin fazla olduğu vakitlerde, örneğin iş çıkış saatlerinde, yol ve park ücretini artırmak. Bu sayede insanlar toplu taşımaya yönelir, kişisel araçları yerine toplu taşıma araçları ile işe gider-gelirler. İşlerini daha çok planlar, gereksiz yere ve fazladan yolları işgal etmekten vazgeçerler. Kişisel araçlarını tercih ettiklerinde daha hızlı hareket edip otoparklardan daha erken ayrılarak daha az yer işgal ederler.
Yazı, yolların kapasitelerini azaltıp toplu taşımayı artırmanın trafik yoğunluğunu azalttığına örnek olarak Paris'in yanında Seul'u ve San Francisco'yu gösteriyor. Sıkışma ücretinin başarılı olduğu yerler için Londra, Stockholm ve Singapur'u örnek veriyor. Türkiye'de uygulanabilir mi ve uygulansa işe yarar mı, bunu yöneticilerimize bırakıyoruz.

Okumak isteyen için makalenin adresi.

resim: http://www.sigortadukkanim.com/blog/wp-content/uploads/2012/03/trafikte-yol-durumu-takibi.jpg
(1) http://www.tuik.gov.tr/PreIstatistikTablo.do?istab_id=1595
(2) http://www.tuik.gov.tr/PreIstatistikTablo.do?istab_id=1581
(3) http://www.wired.com/2014/06/wuwt-traffic-induced-demand/
(4) http://www.wired.com/2014/06/wuwt-traffic-induced-demand/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dostoyevski -İnsancıklar

Rainer Maria Rilke - Dua Saatleri Kitabı/Duino Ağıtları/Bütün Şiirlerinden Seçmeler/Malte Laurids Brigge'nin Notları + Cahit Zarifoğlu - Rilke'nin Romanında Motifler

Ahmet Erhan - Alacakaranlıktaki Ülke/Ölüm Nedeni Bilinmiyor/Ne Balık Ne De Kuş